Fransa Seçimlerinde Partiler İklim Eylemini Görmezden Geldi
Fransız olmak ne bir din ne bir dil ne de bir ten rengidir. Fransız olmak dokunulmaz bir siyasi sözleşmedir. Bu bizi ufuk çizgisi sürekli genişleyen, bitimsiz bir halk yapar. - Jean-Luc Mélenchon
İklim Eylemi Bakımından Seçimler
Nihai sonuç ve Parlamento'nun nihai yapısı ne olursa olsun, iklim ve çevre kampanyalarda bariz bir şekilde yer almadı. Çevre krizi, seçim sandıklarının kapanmasını beklerken nefesini tutmuyor.
Fransa'daki mevcut sürdürülebilir yatırım planlarının durdurulması, on binlerce istihdamın yok olmasına, yarının piyasaları için ihtiyaç duyulacak varlıkların ve altyapıların kaybedilmesine, kalıcı bir durgunluğa ve sosyal dokunun biraz daha tahrip olmasına neden olacaktır.
Climate Group'ta Hükümetler ve Politikalardan sorumlu yönetici direktör olan Champa Patel, ilk iklim-nötr kıtayı yaratmayı amaçlayan bir dizi öneriden oluşan Avrupa Birliği'nin Yeşil Anlaşması'nın korunması ve Fransız İklim Yüksek Konseyi tarafından belirlenen 2030 iklim hedeflerine ulaşma yolunda ilerlenmesi gerektiğini vurguladı.
Fransa, Avrupa'nın en büyük üçüncü sera gazı salınımcısıdır.
Seçimlerdeki Sonuç
Fransa’da gerçekleştirilen genel seçimlerde, Jean-Luc Mélenchon ve Raphaël Glucksmann liderliğindeki sol ittifak, Marine Le Pen’in aşırı sağ partisine karşı büyük bir zafer kazandı. İlk turda Le Pen’in partisi önde giderken ikinci turda taktiksel oy kullanma ve rakip partilerin işbirliği sayesinde sol ittifak sandıkta üstünlük sağladı. Ancak hiçbir parti tam çoğunluğu elde edemedi. Bazı kesimler bu durumun ülkeyi siyasi belirsizliğe sürüklediğini iddia ediyor.
İlk turda Marine Le Pen’in partisi ilk sırada yer almıştı. Ancak, sol ittifak ve diğer partiler aşırı sağın yükselişini engellemek için stratejik bir işbirliği yaptı ve sol ittifakın ikinci turda beklenmedik bir zafer kazanmasını sağladı. Seçim sonuçlarına göre hiçbir parti tam çoğunluğu elde edemediğinden yeni koalisyonların kurulması gerekecek. Bu da, politikaların nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlik yaratıyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron önderliğindeki liberallerin seçimde sandalye kaybtmesi, mevcut hükümetin politikalarının sorgulanmasına ve halkın değişim isteğine işaret ediyor. Marine Le Pen’in partisi ise milletvekili sayısını artırdı, ancak çoğunluğu elde edemedi.
Avrupa genelinde aşırı sağın yükselişi nedeniyle endişeler artarken sol ittifakın zaferiyle Avrupa Birliği’nin önemli taraflarından Fransa’da sosyal adalet ve eşitlik konularına daha fazla vurgu yapılacağı belirtiliyor. Ancak yine de aşırı sağın politik arenada varlık göstermeye devam ettiğini ve belirli bir kesimin bu yönde politikalar istediğini unutmamak gerekiyor.
Seçim sonuçları, Fransız halkının değişim isteğini ve mevcut yönetimden memnuniyetsizliğini de ortaya koyuyor. Sol ittifakın yükselişi, sosyal adalet, eşitlik ve ekonomik reform taleplerinin daha fazla dikkate alınacağı bir döneme işaret ediyor olabilir. Bu sonuçlar, aynı zamanda, aşırı sağın da politik arenada güçlü bir varlık göstermeye devam ettiğini ve halkın belirli bir kesiminin bu yönde politikalar istediğini gösteriyor.
Kaynaklar:
Opmerkingen