İnceleme: LQBTQ+ Hakları ve Dava Örnekleri
İnsan hakları bağlamında lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender bireyler hem ortak hem de farklı zorluklarla karşı karşıyadır.
İnterseks bireyler (atipik cinsiyet özellikleriyle doğanlar) lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender bireylerle aynı türden insan hakları ihlallerine maruz kalmaktadır. Ayrıca sağlık sistemlerinde kurumsal şiddete maruz kalmakta ve bunun fiziksel ve psikolojik sağlıkları üzerinde ömür boyu sürecek sonuçları olmaktadır.
Uluslararası insan hakları hukuku uyarınca tüm devletler, ayrımcılık yapmaksızın tüm kişilerin insan haklarını geliştirmek ve korumakla yükümlüdür. Ancak pek çok ülkede, cross dressing karşıtı yasalar, trans bireyleri cinsiyet kimlikleri ve ifadeleri temelinde cezalandırmak için kullanılmaktadır.
Sonuç olarak, bireyler tutuklanma, şantaj, gasp, damgalanma, ayrımcılık, şiddet ve en az altı ülkede ölüm cezası riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Price Waterhouse v. Hopkins, 490 U.S. 228 (1989): Ann Hopkins'in çalıştığı firmada bir ortaklık elde etmek için “daha kadınsı yürümesi, daha kadınsı konuşması ve daha kadınsı giyinmesi” gerektiği belirtilerek terfii engellenmişti. Mahkeme, cinsiyet stereotiplerine (örneğin, belirli bir cinsiyetten kişilerin nasıl giyinmesi, davranması vb. gerektiğine ilişkin varsayımlar ve/veya beklentiler) dayalı istihdam ayrımcılığının cinsiyet ayrımcılığı olduğunu kabul etmiştir.
Chavez v. Credit Nation Auto Sales, L.L.C., 2016 WL 158820 (11th Cir. 14 Ocak 2016): Davacının transseksüel olduğu için işine son verildiği iddiasına ilişkin işveren lehine verilen kararı bozan mahkeme, cinsiyet önyargısının motive edici bir faktör olup olmadığı konusunda tartışılabilir bir gerçeklik yaratmak için yeterli ikinci derece kanıt bulunduğu gerekçesiyle davanın yeniden görülmesine karar vermiştir. İşveren, davacının iş başında uyuduğu için işten çıkarıldığını iddia etmiş ancak, davacının işten çıkarılmasından iki aydan kısa bir süre önce, amiri transseksüel statüsünün kendisini “tedirgin” ettiğini ve işi ve iş arkadaşlarını olumsuz etkileyeceğini söylemiştir. Dahası, davacı cinsiyet geçişini açıklamadan önce mükemmel bir performans değerlendirmesi almıştır.
Smith v. Salem Şehri, 378 F.3d 566 (6. Daire 2004): Davacı, daha kadınsı bir görünüm sergilemeye başladıktan ve işverenine erkekten kadına tam bir fiziksel dönüşüm geçireceğini bildirdikten sonra cinsiyete dayalı olarak işten uzaklaştırıldığını iddia etmiştir. Mahkeme, cinsiyete uygun olmayan davranışlar nedeniyle bir bireye karşı yapılan ayrımcılığın davranışın nedenine bakılmaksızın cinsiyet ayrımcılığı olduğunu belirlemiştir.
Daha fazlasına aşağıdaki kaynaklardan ulaşabilirsiniz:
Comentários